ANKARA – DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, partisinin Ankara’da düzenlenen vilayet liderleri toplantısında, daha evvel AK Parti’ye oy veren seçmenlere davetlerde bulundu.
Seçimin değerli bir referandum olduğunu belirten Babacan iki seçenek olduğunu tabir ederek, ”Demokrasi mi, otoriterlik mi? Ortak akıl mı, tek akıl mı? Huzur mu, kriz mi? Zenginlik mi, fakirlik mi? Özgürlük mü, baskı mı? Hukuk mu, keyfilik mi? Umut mu, dehşet mu? Sevgi mi, öfke mi? Bereketli, huzurlu sofralar mı; kilosu 30 liraya çıkan soğan mı? Herkesi kucaklayan kapsayıcı bir bakış mı, kendinden olmayan herkese terörist diyen nobran bir lisan mi? Koşa koşa dönenlerin ülkesi mi, gidemeyenlerin ülkesi mi? Bahar mı, karakış mı?” diye sordu.
‘ELİNİZ ADALETSİZLİĞE GİTMİYOR, BİLİYORUM’
Bazı mahallelerde, “Elim altı oka gitmiyor, elim CHP’ye gitmiyor” denildiğini hatırlatan Babacan kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bu seçim, tam da o mahallelerde ve pek çok meskende ‘Elim AK Parti’ye gitmiyor’ dendiği bir seçim. Sessiz sessiz, kısık sesle ‘Elim AK Parti’ye gitmiyor’, ‘Elim ampule gitmiyor’ diyen çok sayıda insan olduğunu çok âlâ biliyoruz. Beşerler artık ‘Elim bu yoksulluğa, bu fakirliğe, bu açlığa, bu zulme gitmiyor’ diyor. Evvelki seçimlerde AK Parti’ye oy vermiş arkadaşlarıma sesleniyorum. Evet, eliniz AK Parti’ye gitmiyor. Zira eliniz, yoksulluğa gitmiyor. Yolsuzluğa gitmiyor. Yüzde 100’ü aşan enflasyona gitmiyor. Eliniz, sınavı kazanan başarılı gençler torpilsiz işe giremezken, birilerinin haksız karla servetine servet katmasına gitmiyor. Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, baskıya, zulme gitmiyor, biliyorum.”
DEVA lideri Babacan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu formda sırlandı:
ELİNİZ KELAMINDAN DÖNEN RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A GİTMİYOR: Eliniz; kelamından dönen, etrafındaki çıkarcılara yakasını kaptırmış Recep Tayyip Erdoğan’a gitmiyor. Zira 2002’de iktidara taşıdığınız, ‘Bütün servetim bu yüzüktür’ diyen Erdoğan kelamından döndü. O günkü Erdoğan yok artık, değişti. Bunu daima bir arada görelim. Birinci gün kelam verdiği adaletten, ortak akıldan, istişareden döndü. Keçiören’deki mütevazı apartman dairesinden taşınıp devasa bir külliye inşa eden bir zihniyete eliniz gitmiyor, gitmeyecek.”
ENDİŞEYE MAHAL YOK: Vaktinde AK Parti’ye gönül vermiş kardeşlerim; biliyorum, yüksek sesle itiraz etmiyorsunuz. Yüksek sesle sokaklarda bağırmıyorsunuz lakin sabırla sandık gününü bekliyorsunuz. O sandık günü sakince gidip, kabinde mührü bu sefer bahsettiğim referandum için kullanacaksınız. İki temel tercih var: Ya şu andaki tablonun daha da kötüleşerek devam etmesi ya da Türkiye için yeni bir nefes, yeni bir ümit, özgürlük, zenginlik ve adalet… O seçeneklerin altında ne yazdığının tahminen çok değeri yok. Bizim özgürlük, adalet, zenginlik tercihimizi altında yazan isimler; birinci sandıkta Sayın Kılıçdaroğlu, ikinci sandıkta da DEVA için Cumhuriyet Halk Partisi. Değişim için, kaybedeni olmayan bir zafer için oy vereceksiniz. Biz buradayız. Sizleri de seçimin şafağında ortamıza bekliyoruz. Bu büyük yürüyüşte daima birlikte olacağız. Tasaya mahal yok.
İKTİDAR, ADETA MUHALEFETTEYMİŞ ÜZERE VAATLER SIRALIYOR: Tarihi seçime sayılı günler, saatler kala iktidar adeta muhalefetteymiş üzere vaat sıralıyor. Aksiyon planlarımızdan ve Ortak Siyasetler Metnimizden alınmış pek çok konu var. Güya bir gece yarısı tek imzayla İstanbul Sözleşmesi’nden çıkanlar, Cumhuriyet tarihinin en yüksek enflasyonuyla bu ülkeyi karşı karşıya bırakanlar kendileri değilmiş gibi… Güya yıllardır, bilhassa 5 yıldır ülkeyi krizden krize sokan öteki bir iktidar da bir muhalefet partisi üzere yanılgıları nasıl düzelteceğini anlatıyor. Bir krizin sebebi, o krizi çözemez.”