Yeşil Sol Parti Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca Demir ile Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, bugün Meclis’e gelerek Onur Holü’nde oluşturulan masalarda kayıtlarını yaptırdılar. Karaca Demir ile Bayhan, basın mensuplarının sorularını da yanıtladılar.
‘DEĞİL MİLLETVEKİLİ, MUHTAR BİLE OLAMAMASI LAZIM’
ANKA’nın aktardığına göre Sevda Karaca Demir, Türkiye’de gündemdeki 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Bayana Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un kaldırılması tartışmaları ve Tekrar Refah Partisi’nden Konya Milletvekili seçilen Ali Yüksel’in, üç eşi oluşuyla ilgili “Bu ülkede bayanlar, uygar haklarını 100 yıl evvel kazandılar. Bu hakları da kolay elde etmediler. Bu ülkenin kanunları var. Uygar Kanun’un en temel kurallarının birisi de bayanlar ile erkeklerin eşit birlikteliğinin aile içinde sağlanması. Üç eşlilik, yalnızca bu Meclis çatısı altında değil bu ülkenin rastgele bir yerinde de kabahat. Burası millet iradesini, yurttaşların haklarını korumakla, geliştirmekle mükellef olan bir çatı olduğu için bilhassa bu çatı altında bu türlü bir hatası işleyenlerin yer almasının kendisi de kabul edilemez. Öncelikle üç eşliliğin yasak olduğu, kabahat olduğu bir memlekette üç eşli olduğu ortaya çıkan bir kişinin değil milletvekili, muhtar bile olamaması lazım bu memlekette. Bu mevzuda hakkında yasal süreçler gerekli biçimlerde sağlanır. Hiçbir dokunulmazlık böylesi bir durumu aklayamaz. Hem Uygar Kanun’a hem de bu ülkede bayanların eşit yurttaşlık haklarına da karşıt olduğu için de Anayasal bir kabahat olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
‘TÜRKLEŞTİRME BAHTSIZ BİR ÇÖZÜM’
İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ise sığınmacı siyasetleri ve Cumhurbaşkanı Danışmanı Yasin Aktay’ın “sadık hale getirme” açıklamalarına ait, “Türkiye’nin değerli bir sorunu. Türkiye’nin hakikaten yakından ilgilenip tahlil üretmesi gereken bir mevzu. Ancak herhalde bu en son akla gelecek olan tahlillerden birisi Yasin Aktay’ın Türkleştirme tahlili olur. Bence şanssız bir tahlil. Mülteciler sıkıntısının çözülmesi açısından birinci öncelikli husus, mülteci meselesini yaratan siyasetlerin değişmesi gerekir. Yani Türkiye neden son 10 yılda bilhassa Suriye’deki iç savaş nedeniyle bu kadar ağır bir mülteci göçüyle karşı karşıya kaldı. Hasebiyle o siyasetlerden vazgeçmeden, değişmeden bu cins siyasetler tahlil değil, çözümsüzlüğü büyüten adımlar olur” değerlendirmesini yaptı.
‘TÜRKİYE KÖKENLİ MİLYONLARCA EMEKÇİ, ÖTEKİ ÜLKELERDE ÖMÜR HENGAMESİ VERİYOR’
Bayhan, mülteci meselesinin tahliliyle ilgili şunları söyledi:
“Üç tane birinci elden atılacak adım var. Birincisi Avrupa Birliği ile yapılan geri kabul mutabakatının ortadan kaldırılması. İkincisi Suriye siyasetinde değişiklikle birlikte mültecilerin kendi ülkelerine dönüşü için gerekli barışçıl siyasetlerin sağlanması. Üçüncüsü de bir Türkleştirme değil, kalmak isteyenler açısından da bir eşit yurttaşlık tanınarak kardeşçe, eşit şartlarda bir ortada yaşamanın şartlarının sağlanması. Şayet siz bu türlü çözmez de Türkleştirerek ya da bazen hakikaten nasıl göndereceğiz sorusunun cevabı bile belgisiz bir halde kalacak, göndereceğiz de nasıl olursa olsun diye yaklaşımlarla değil fakat böylesi önemli siyasetlerle çözebilirsiniz. Aksi takdirde Türkiye kökenli milyonlarca emekçi, öbür ülkelerde ömür hengamesi veriyor. Sonra sizin yaptığınız 10 misliyle size yapanları da haklı çıkarırsınız. Bu türlü işlerden uzak durmak lazım.” (HABER MERKEZİ)