Safa Monopolü – Genç Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunun 5’inci yılının içindeydi. I. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı Devleti tarih sahnesinden çekilmek zorunda kalmış; savaştan yorgun Türk halkı, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, eşsiz bir uğraşla yurdu işgalcilerden kurtarmıştı. Saltanatın kaldırılmasını Lozan Zaferi izlemiş, Cumhuriyetin ilanından 4 sonra da hilafete son verilmişti. Tıpkı gün (3 Mart 1924) “Tevhidi Tedrisat Kanunu” kabul edilerek öğretim de birleştirildi. 1925 yılının ikinci ayında başlayarak yayılan Pir Sait ayaklanması 15 Nisan’da bastırılmış, bu ortada 2 yıl yürürlükte kalacak Takriri Sükûn Yasası çıkarılmıştı.
Eylülde şapka devrimi
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, genç Cumhuriyeti şekillendirecek ihtilalleri sürdürmekte kararlıydı. 1925 Ağustos’unun sonu ile eylül başında şapka ihtilalini gerçekleştirdi. Tekke ve zaviyeler kapatıldı. Ankara’da Birinci Tıp Kongresi’nin toplanması ile “Ankara Hukuk Mektebi”nin açılması, tekrar bu yıldaydı. 1926, Uygar Yasa’nın kabulüne tanıklık etti. Bu yılın ortasında Mustafa Kemal’e girişilecek suikast ortaya çıkarıldı. 1927 yılında ise Atatürk ünlü “Nutuk”unu söyledi.
Mustafa Kemal Atatürk, sağlam temeller üzerinde yükselecek Cumhuriyet için, toplumsal, ekonomik, kültürel alanda kökten değişiklikler gerektiren yapılanmaları sürdürmekte kararlıydı. Şapka ihtilalini başlattığı gün, “Bu millet medeniyet güneşinin bütün hararetini almıştır.” diyen Atatürk, yurdun her karış toprağının ve yaşlı, genç, çocuk; bayan, erkek; genç cumhuriyette her yurttaşın uygarlık güneşinin ışıklarıyla aydınlanmasını istiyordu.
Atatürk, Türkiye’nin geleceğinin her vakit aydınlık olmasını sağlayacak bu kaynağı oluşturmanın formülünü de bulmuştu: Herkes okuma yazma öğrenecekti. Bunun da Türkçenin daha kolay öğrenebileceği Latin harflerinin kabulüyle sağlanabileceğini öngörüyordu.
Gazi Mustafa Kemal, 9 Ağustos 1928’de, İstanbul’da Sarayburnu Parkı’nda düzenlenen toplantıda, yeni Türk harflerini açıklamasıyla bir müddettir Harf ihtilaliyle ilgili yürütülen çalışmaları kamuoyuna duyurdu. Gazeteler yavaş yavaş yeni harfleri kullanmaya başlamışlardı. 24 Ağustos 1928 tarihli Cumhuriyet, “Gazi Hazretleri”nin Tekirdağ’a yaptığı seyahate ait tıpkı bahisteki haberleri yeni ve eski harflerle tıpkı sayfada alt alta veriyordu:
